İndeks
 Ana Sayfa
 Editör'ün Notu
 Temel Bilgiler
 Akıllı Moleküller
 Genlerin Dünyası
 Hücre
 Deniz Biyolojisi
 Bitkilerin Dilinden
 Vahşi Çiçekler
 Mikrobiyoloji
 Virüsler
 Biyokimya-I
 Biyokimya-II
 Ekoloji
 İlginç Canlılar
 Kainatın Dengeleri
 Sözlük
 Sözlük (Geniş Kapsamlı - ENG)
 Duvar Kağıtları
 Faydalı Linkler
 E-Posta
Evrime Dair
 Önsöz
 İlkel Çorbada Neler Var?
 Fosillerin Görüşleri
 Evrimin Mutasyon Çıkmazı-1
 Evrimin Mutasyon Çıkmazı-2
 Evrimin Mutasyon Çıkmazı-3
 Kompleks Sistemler-1
 Kompleks Sistemler-2
 Bir Yanılgı Olarak Evrim-1
 Bir Yanılgı Olarak Evrim-2
 Sonuç
Kuantum Dünyası
 Kuantum Fiziği ve Determinizm-1
 Kuantum Fiziği ve Determinizm-2
 Kuantum Fiziği ve Determinizm-3
 Kuantum Fiziği ve Determinizm-4
 Kuantum Fiziği ve Determinizm-5
 Gazali'den Günümüze Kuantum-1
 Gazali'den Günümüze Kuantum-2

İstanbul

Site Grafikleri
1024 x 768 Ekran Çözünürlüğünde En İyi Şekilde Görünür.

BİR YANILGI OLARAK EVRİM (2)




 Yazının birinci bölümden devam ile: o halde evrenimiz, sonsuz tane evren arasından tesadüfle ortaya çıkmış olsa ve evrenimiz içindeki dünyamız ve içindeki canlılar da tesadüfen ortaya çıkmış olsa dahi evreni ve canlıları ayakta tutabilecek yani işlemesine devam ettirecek bir plan ve program olasılık dahilinde değildir, tam manasıyla imkansızdır.

 
 

 

 

 Vahiy canlıların yoktan var yaratılmakla kalınmadığını, mikro alemden makro aleme kadar sistemin her parçasını hiç durmaksızın kontrol ettiğini şu ayette açıkça belirtilir.

 Sadece canlılar değil tüm evrenin, Newton’un ifade tarzıyla kurmalı saat gibi yaratılıp kendi haline bırakılmadığını, tersine hiç durmaksızın kontrol edildiğini belirtir.

 Eğer evreni ve canlıları kontrol eden o sonsuz akıl kontrolü bir an için bırakacak olsa sistem kendi kendini idame ettiremez ve anında çöker.

 Pozitivizmin etkisinden kurtulamayan ve din ile arasına keskin bir sınır çizmek suretiyle metafizik hiçbir açıklamaya yer vermeyen bilimin evrimi kabul etmekten başka bir seçeneği olmadığından ve de ayrıca Anhony Standen’in deyişiyle kendisinden istifade edilen ve tapınılan bir ineğe dönüştüğünden dolayı bilim camiası yaratılışçıları (creationists)  kutsal kitaplarını evrimi izah edecek şekilde yorumlamaya zorlamaktadır. 

Şahsi kanaatime göre son yıllarda bazı dini grupların evrim teorisini kabul etmesinin nedeni Kur’an’ın bilimin söylemlerine, hipotez ve teorilerine ters düşen bir kitap olarak algılanmamasına gayret etmeleri olabilir. Belki de bu nedenden dolayı evrim teorisinin Kur’an ayetlerinden de yorumlanabileceğini söyleyerek evrimi kabul ettiklerini deklare etmişlerdir.

İnternete düşen haberlere göre Michigan'da bir doktor olan ve Ohio-Perrysburg'daki Büyük Şehir Toledo İslam Merkezi üyesi T. O. Shanavas'ın yazdığı mektupta; "Biz imamlar olarak, devlet okulları eğitim müdürlüklerinde ve kurullarında evrim biliminin öğretilmesinde kararlı olunmasını ısrarla tavsiye ediyoruz." denilmiş. Evrimi kabul eden din adamları mektubunun fikir babası olan Indianapolis Butler Üniversitesi'nden Michael Zimmerman’ın ise; "Bu durum ayrıca, evrim ve bilimin, aralarında oldukça derin dinsel bölünmeler olan kişi ve dini toplulukları, ortak bir zemin üzerinde birleştirici bir faktör sağlamada ve bu çeşitli grupları birleştirmede de başarılı olduğunu gösteriyor." demiş.

 Yine internette denk geldiğim diğer bir haber de yukarıdaki kanaatimi destekler görünüyor. Haberde şunlar yazılmış: "Şimdi de Müslüman din adamları ve imamlar evrim ile kendi dini inançları arasında herhangi bir çatışma olmadığını ilan eden bir açık mektuba imza attılar."

 İslam çevrelerinin evrimi kabul ettiklerine dair beyanat vermelerinin diğer nedeni vahyin canlıların sudan yaratıldığını söylemesi olabilir. Çünkü evrim teorisi de ilk canlının suda oluştuğunu ve evrimin suda başladığını iddia eder. Halbuki Kur’an belirli ayetlerde canlıların sudan yaratıldığını söylemesine karşın onların tekamül etmesinden, yani basitten karmaşığa doğru birbirlerinden evrimleştiğine dair bir bilgi vermez.

 Kur’an’da yaratılışla ilgili ayetlerde canlıların evrimsel tekamülüne işaret edilmemektedir. Kainatın ve dünyanın belirli evrelerle yaratıldığını ve son kertede insan ve diğer tüm canlıların yaşaması için uygun bir hale getirildiğini söyler. İşte bu son kertede, yani canlıların yaşamı için uygun hale gelmiş olan dünyada canlıların da sudan yaratıldığını söyler.

 Evrimi kabul etmek, doğal fenomenlerin tesadüfler örgüsü çatısı altında ilk hücreyi ilkel çorbadan çıkabileceğini ve diğer canlıların da bu ilk hücreden türeyebileceğini kabul etmektir. Bu ise bilimle ve akılla taban tabana zıttır. Dolayısıyla vahiyler canlıları evrimsel bir süreçle değil yoktan var ettiğini söylemekle kalmaz, bilimsel gerçek zannedilen o evrimsel süreçlerin basit gibi görünen (gerçekte ise basit olmayan) canlıları bile yaratmaktan aciz olduğunu söyler:

Sonuç olarak;

 Pozitif bilimin canlıların ortaya nasıl çıktığını açıklamak üzere izlediği metodoloji baştan aşağı yanlıştır. Öncelikle pozitif bilim kendi mecrasında metafiziğe yer vermez ki bu tamamen suni bir ayırımdır ve İslam bilim adamları bilimi bu şekliyle kabul etmek yerine kendi metodolojilerini geliştirmek zorundadır. İkinci olarak objektif olduğu zannedilen bilim adamları akıllı tasarımı yani yaratılışı deneysel çalışmalarının başında inkar etmekle batılı hakikat zannedenlerin tarafına geçmiş olurlar ki bu anda tarafsızlığını kaybederek subjektif hale gelirler. Diğer yandan pozitif bilimin yaratılışı deney tüplerinde gösteremiyor diye inkar etmesi rasyonel değildir. Dolayısıyla izledikleri yol daha başından itibaren irrasyoneldir (akıldışıdır), subjektiftir.

İslam bilim adamları pozitif bilimin evrimi ısrarla hakikat olarak zihinlere zorlamasına karşın vahyin ışığında tümevarımla beraber tümdengelimden hareketle akıllı tasarımı bilim ve din arasına sınır çizmeden rasyonel haliyle izah edebilir. Çünkü Kur’an’ın deyişiyle bilim camiası evrim teorisini zihinlere zorlamakla bir zan üzerinde bulunmaktadır. Zan ise yine Kuran’ın deyişiyle hakikat adına hiçbir anlam ifade etmez.

 O halde vahiy ışığında bilimle iştigal eden bir kişi sırf bilim camiası kabul etmeye zorluyor diye zanna uymak ve evrimi kabul etmek zorunda değildir. Evrim teorisi yazımın başında belirttiğim üzere aleyhine hiç olmadığı kadar çok delil getirilen bir teoridir ve artık tamamen çökmüştür.

 Belki de bu yüzden ünlü DNA kaşifi Francis Crick evrim teorisinden ümidini keserek dünyada canlıların uzaylılar tarafından yaratıldığını iddia etmekle pozitivist evrimcilerden daha rasyonel bir yol tercih etmiş sayılabilir.
 

 -Son-

 1.Bölüm

 


 


Yukarı Çık

Ana Sayfa | Editör'ün Notu | Sözlük | Duvar Kağıtları | Linkler

 

instagram.com/ahmet.eksik

biyolojidunyasi@hotmail.com